psikoloji tanım açıklama sorun tedavi yöntem hastalık psikanaliz freud sigmund ruhbilim psychology psikoloji adler psikopatoloji şizofreni parapsikoloji psikoterapi psikopati otizm psikanaliz şizofreni parapsychology cure therapy disease illness behaviouralism health autism psychoanalysis

Özel Arama

30 Haziran 2008 Pazartesi

Ses Terapisi

Ses terapisi kavramı ilk başta tuhaf gelebilir, ve tıbbi araştırma laboratuvarlarını çağrıştırabilir. Ama gerçek şu ki etkileri günlük hayatımızın ta içindedir. Örneğin, güçlü temposu olan bir müziği her duyduğumuzda, sesin ve müziğin enerjimizi ortaya çıkaran etkisini hissederiz.
En son ne zaman dansetmekten kendinizi alakoyamadığınız bir parça duymuştunuz?

Bulgar psikiyatrist Gorgi Lazanoff, öğrencilerine Barok müzik dinleterek (1700ler; Bach, Vivaldi, Telemon, Handel) ve vurguyla ritmik olarak nefes almalarını sağlayarak, öğrenme kapasitelerini arttırdığını göstermiştir. Bu deneye dayanarak ses ve müziğin sadece fiziksel sağlığımıza değil, duygularımıza ve zihnimize de son derece olumlu etkileri olduğu söylenebilir.

Ses Terapisinin kökeni, evrenin tekrarlanan frekanslardan oluştuğu teorisine dayanır. Bilim artık pek çok geleneğin gizemlerini belgelemektedir. Fiziksel, zihinsel, duygusal ya da ruhsal gerçekliklerin varlığı titreşim esasına dayanmaktadır. Elektronların sürekli hareket etmeleri ve titreşimleri buna kanıt sayılabilir. Bütün maddeler, bitkiler, ilaçlar, ve hatta vitaminleri, mineralleri ve diğer besin değerleri ile yiyecekler, biyolojik etkilerini açıklayabilecek şekilde frekans perspektifinden incelenebilir. Bio-Rezonans terapi enerji tıbbının bu ilkelerini araştırmaktadır.

Benzer şekilde, bilgisayar programlarıyla analiz edilen insan sesi, canlılığın büyük bir göstergesidir. İnsan sesi ifadenin en güçlü araçlarından birisidir ve böyle olmakla vücut sisteminin güçlü bir temsilcisidir. Bazı bilim adamlarına göre, insan sesi kulağın duymadığını tekrarlayamamaktadır. Belki de kulak beynin üretmediğini duyamamaktadır. Beynin, üstad bir kimyacı olmasının yanı sıra, çok karışık bir ton üreticisi olduğunun ve vücut sistemine frekansla kumanda ettiğinin kanıtlary vardır.
Beyin, çeşitli araçlarla ölçülebilen, düzenli tekrarlanan dalga biçemleri yaymaktadır. İnsan sesi de konuşmacının fiziksel ve duygusal sağlığına ve dengesine uygun olarak, çok miktarda frekans bilgisi içeren bir düzenli tekrarlanan dalga biçemi üretir. Her bir insanın sesi kendine özgü ve tek olduğundan, bu iş için kullanılan bir yazılım yardımıyla ortaya çıkarılan ses frekansı analizi haritası, kayıt sırasında o kişinin fiziksel ve/veya duygusal sorunlarını gösterebilir.

Ses dalga biçemleri, stres anındaki frekansları bulmak için analiz edilir, ve sonuçlar bizim vitaminler, mineraller, amino asitler ile, ilaçlar ve zehirli maddeler de dahil olmak üzere, bütün diğer maddeler için verdiğimiz deneysel frekans aralıkları ile karşılaştırılır.

Bio-Rezonans terapide, kulaklık, hoparlör ya da bir titreşim ileticisi vasıtasıyla iletilen düşük frekansta dalga biçemleri üreten bir ton-kutusundan yararlanılır. Her bir ton-kutusu, her biri 4 ayrı kesin doğru frekans içerebilen 12 kanala kadar programlanabilir. Bu düşük frekanslı dalga biçemleri herhangi bir operasyon gerekmeden vücuda verilebilir; genellikle de anında gözlenebilen etkileyici sonuçlar elde edilmektedir.

Araştırma göstermektedir ki, bu yolla uygulanan dalga biçemleri, vücuttaki vitaminleri, mineralleri, amino asitleri ve diğer biyolojik maddeleri harekete geçirmekte, ve ses analizinde önemli görünen, zararlı maddelerle bağlantılı frekansların zehirli etkilerini tersine çevirebilme konusunda ümit verici görünmektedir.