Ares ve Şiddet
Ares mitolojiye göre Zeus ve Hera'nın oğluymuş. Hera sık sık kocası Zeus ile kavga eder ve Olimposta tüm tanrıların huzurunu kaçırırmış. Heranın oğlu olan Ares de annesinin çoğu olumsuz özelliğinden nasibini almış, hatta bu olumsuz özelliklerden çok daha fazlasına sahip olmuştu. İnsanlar ve diğer mitolojik tanrılar arasında iş görüp, Olimposa döndüğünde şiddetli geçimsizlikler yaşadığı karısı Hera ile her gece tartışan Zeus bir süre sonra kendini eğlenceye vererek Olimposa uğramaz olmuş. Eğlence içinde serseri bir hayata sürüklenerek çocuğundan uzak kalmış ve oğluna iyi örnek olamamış. Babanın yokluğunda ve annesinin öfke ve hırçınlık nöbetleri içinde büyüyen Ares, gündüzleri yoğun bir şekilde çalışan ve geceleri eğlence alemlerinden çıkmayan Zeus’tan uzak kaldığından, anne ve babanın olumlu yönlerini kendine örnek alamayıp, anne ve baba sevgisini tadamamış. Baba anneyi kötülüyormuş, anne de babayı. Ares sürekli olarak kavga ve karşılıklı beddualar içinde büyümüş. Bu nedenle iyi ilişkiler içinde olan insanlar arasına kıskançlık, haset ve kin sokarak onların da kendisi gibi mutsuz olmasını sağlamaya çalışırmış. Sadece zevk için insanları birbirlerine saldırtırmış. Milletler arasında savaşlar çıkmasına yol açarmış. Onun geçtiği yerlerde kahkahanın yerini kan ve gözyaşı alır, nice ateş ve barut kokulu günler yaşanırmış. İyi anlaşan kumru gibi çiftler birbirlerine düşman olurmuş. Ares'in bu tür olaylarda iki yardımcısı varmış. Bunlar Phobos ( dehşet ) ve Daimos ( korku) adında olup, karşılarına gelen kişileri korkutarak, ölmekten beter hale getirirlermiş. Ares'i ne Zeus, ne diğer tanrılar ne de insanlar severmiş.
Ares'in ezeli düşmanı Athena olup, kadın görünümünde bir zeka tanrısı imiş. Bu zeka tanrıçası doğruluk, insani değerler, vatanperverlik ve yüksek idealler uğrunda savaşanların koruyucusu imiş. O donemde mazlum ulusların koruyuculuğu ve doğruluğun savunuculuğu Athena tarafından üstlenilirken, anarşi, sömürü ve vahşet Ares'e ithaf edilmiştir. Gördüğünüz gibi iyi ve kötünün çarpışması çok eski eserlerde kendini göstermektedir.
Bu mitolojik öykünün belki de en önemli yönü , aşırı şekilde çalışıp evini ihmal eden Zeus ile kıskanç, kaprisli ve saldırgan olan tanrıça Hera' nın doğurduğu Aresin benzeri şekilde olumsuz özelliklerle donatılmış olmalarıdır. "Armut dibine düşer’’ atasözü bu durumu çok iyi açıklamaktadır. Siz siz olun ev idaresini, eve para getirmek şeklinde algılamayın. Çocuğunuzla geçireceğiniz mutlu ve güzel saatler, ona bırakacağınız yatlar, katlar ve milyarlardan çok daha anlamlı ve değerlidir, en azından ardımızdan ‘ne iyi bir evlat yetiştirmiş’ denmesi için. Bu arada yanımıza Ares’i de almayalım, onu evimize daha da büyük düşünürsek ülkemize sokmayalım. Atamızın yurtta sulh cihanda sulh sözünü evimiz ve ülke sınırlarımızda uygulayalım
Özel Arama