psikoloji tanım açıklama sorun tedavi yöntem hastalık psikanaliz freud sigmund ruhbilim psychology psikoloji adler psikopatoloji şizofreni parapsikoloji psikoterapi psikopati otizm psikanaliz şizofreni parapsychology cure therapy disease illness behaviouralism health autism psychoanalysis

Özel Arama

6 Ekim 2007 Cumartesi

Bulimia Nervosa

Kişi kendini yemek ile doldurtan sonra yediklerini kusarak istenmeyen kalorilerden kurtulmaya çalışır.

Tanımı

Bulimia’nın karakteristik özelliği kişinin kendini yemek ile doldurmasından sonra yediklerini kusarak istenmeyen kalorilerden kurtulmaya çalışmasıdır. Aşırı yemek yemek kişiden kişiye göre değişir. Birisi için 1000-10000 kalori aşırı sayılırken, bir başkası için bir kurabiye bile fazla olabilir. Midenin temizlenmesi genelde kusma yada laksatifler gibi müshil yapıcı ilaçların kullanımı ile sağlanır. Kişi ayrıca aşırı egzersiz, oruç tutmak, diyet hapları kullanmak, yada lavman yapmak gibi yöntemlerde kullanabilir.

Bulimikler genelde kendilerini değersiz hisseden kişiler arasında görülür. Başkalarının onaylamasına ihtiyaç duyarlar. Başkalarını mutlu edebilmek için ellerinden geleni yaparlar ve bu arada kendi duygularını gizlerler. Bu kişiler için yiyecek tek rahatlama alanı haline gelir. Bulimia kişinin duygularını bloke etmesini ve dışarı çıkmasını önlemesini sağlar. Anoreksiklerden farklı olarak, Bulimikler bir rahatsızlıkları olduğunun farkındadırlar ve kendileri için yardım arama ihtimalleri daha yüksektir.

Belirtileri
  1. Aşırı yemek
  2. Gizli yemek (öğünleri kaçırmak)
  3. Yemekten hemen sonra banyoya gitmek
  4. Kusmak
  5. Laksatif, diyet hapı yada vücuttaki fazla suyu atmaya yarayan haplardan kullanmak
  6. Ani kilo değişimi
  7. Boğazların şişmesi
  8. Damar çatlaması
  9. Aşırı egzersiz rejimleri
  10. Oruç tutma
  11. Duygularda ani değişimler
  12. Depresyon
  13. Aşırı derecede kendini eleştirme
  14. Ağırlığa bakarak kendi değerini belirleme
  15. İsteyince yemeyi bırakamayacağından korkma
  16. Yedikten sonra kendini küçük ve aşağı görme
  17. Yorgunluk
  18. Kas Yorgunluğu
  19. Diş çürümesi
  20. Kalp atışlarında düzensizlik
  21. Restorantlardan, planlı yemeklerden yada sosyal toplantılardan kaçınma
  22. Boğazın ağrıması
  23. Başkalarının onayına ihtiyaç duyma
  24. Madde kullanımı

Bedensel ve Tıbbi Komplikasyonlar
  1. Yorgunluk ve enerji kaybı
  2. Adet görmemek yada görmekte düzensizlik
  3. Baş dönmesi
  4. Baş ağrıları
  5. Dehidrasyon (Su kaybı)
  6. Kabızlık ve ishal
  7. Depresyon
  8. Nefes darlığı
  9. Kalp atışlarında düzensizlik
  10. Boğazda yırtılma
  11. Saç Kaybı
  12. Mide ağrısı ve şişme
  13. Diş minesinde aşınma
  14. Kronik boğaz ağrısı
  15. Karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları
  16. Kulak altı tükürük bezlerinin büyümesi
  17. Ellerde ve ayaklarda şişme (ödem)
  18. Tansiyon düşüklüğü
  19. Göğüs ağrıları
  20. Mide ülseri ve Pankreasta şişme
  21. Midede genişleme ve yırtılma
  22. Elin üstünde ve eklem yerlerinde yıpranma
  23. Kansızlık (Anemi)
  24. Kalp krizi ve ölüm

Nedenleri

Doktorlar tam olarak bu hastalığın neden oluştuğunu bilmemektedir. Araştırmalar aile yaklaşımı, kültürel etkenler ve genler gibi pek çok etkinin hastalığın oluşmasına yol açtığını göstermektedir.

Nedenlerden bir tanesi, modern ve ekonomik olarak gelişmiş toplumlarda medyanın genç insanlara özellikle kadınlara gönderdiği mesajlardır. Bu mesajlarda ana tema aşırı inceliğin çekici olduğudur. Modeller ve bazı ünlü kişiler gibi ince olabilmek bazı insanların sağlıklı olmayan bir kiloya inmelerini gerektirir. Bazı kişiler hem sağlıklı hemde ince olabilir fakat sorun pek çok gencin sağlıklarını yitirmeden o inceliğe ulaşmalarının mümkün olmamasıdır.

Bazı genç insanlar medyanın incelik ile ilgili mesajlarına bakarak yanlış fikirler geliştirebilirler. Örneğin, 14 yaşındaki bir genç kız, 1.60m boya sahip birinin ideal kilosunun 40 kg. olması gerektiğine inanabilir, oysa sağlıklı kilo 50kg. olmalıdır. Sonuç olarak yavaş yavaş öğünleri atlamaya başlar ve sağlıklı olmak için ihtiyacı olan besini almayı reddeder. Gittikçe zayıflar fakat kendini genede şişman hisseder. Sonunda öyle bir hale gelir ki gıdasızlıktan dolayı hastaneye kaldırılması gerekli olur.

Fakat yeme bozuklukları basitçe yemek ve incelme ile açıklanamaz, sorun bundan çok daha karmaşıktır. Yeme Bozukluğu olan kişiler ümitsizce başkaları tarafından onaylanmayı ve kabullenilmeyi arzu ederler ve bazen bu duyguları kısa vadede ince olmakta bulabilirler yada yemek yiyerek kendilerini rahatlatabilirler. Yeme bozukluğu aslında temelde vücudun açıklanmayan duygularını, kendisini ve karşılanmayan ihtiyaçlarını ifade etme şeklidir.

Tıbbi Yardım Ne zaman alınmalı?

Aşırı derecede kilo kaybı varsa yada aşırı yemek yemek ve aşırı diyet yapmak arasında gidip geliniyorsa bir doktor ile konuşmak önemli olabilir. İnkar etmek yeme bozukluklarının bir belirtisidir, dolayısıyla kişi çoğunlukla bir aile bireyinin yada arkadaşının ısrarı sonucu doktora gitmeyi kabul eder. Eğer aile bireylerinden birinde yada bir arkadaşınızda yeme bozukluğundan kuşkulanıyorsanız, bir doktora görünmesi konusunda ısrar etmelisiniz, beklemekle zaman kaybetmeyin ve sorunun kendi kendine çözümlenmesini beklemeyin.

Tedavi

Genel olarak kabul edilen bir gerçek yeme bozukluklarının tedavisinde, psikoterapist, doktor, yeme uzmanı ve hemşire gibi farklı alandan çeşitli klinisyenlerin tedaviye katılmasıdır

Çoğu hastada yeme bozukluğunun yanısıra aynı zamanda tedavi edilmesi gereken depresyon, kaygı bozukluğu ve diğer psikiyatrik sorunlarda mevcuttur.

Yeme bozukluğu, hem fiziksel hemde ruhsal olarak insanı tahrip eder, dolayısıyla bu tür rahatsızlığı olan insanların hemen doktora başvurması gerekir. Erken teşhis ve önlem almak kişinin daha çabuk iyileşmesini önemli ölçüde etkiler. Erken zamanlarda teşhis edilmeyen ve geç kalınan durumlarda yeme bozukluğu kronik bir hale gelebilir ve hastanın yaşamını tehdit edebilir.

En etkili tedavi yöntemi bir doktor ve yeme uzmanı ile birlikte psikoterapi yada psikolojik danışmanlık almaktır. Tedavi kişiye özel olarak belirlenmelidir, çünkü tedavi hastalığın şiddetine ve hastanın özel sorunlarına, ihtiyaçlarına hitap etmelidir.

Psikolojik terapi hastanın hem yeme bozukluğuna hemde hastalığın altında yatan kişisel ve kültürel psikolojik etkenlere eğilmelidir. Hastanın hem kendisiyle hemde yiyeceklerle barış içinde ve sağlıklı bir şekilde nasıl yaşayacağını öğrenmesi gerekir.