İnsanların kardeşliği ve affedicilik- Hermes ve Apollon:
Rüzgar tanrısı olan Hermes, baştanrı Zeus ve bir yağmur perisi olan Maia’nın oğlu olarak dünyaya gelmiş. Hermes ayağına giydiği sandaletlerdeki kanatlar nedeniyle hızlı hareket etmesi yüzünden, aynı zamanda tanrıların habercisi olarak görevlendirilmiş. Dağların doruklarından, vadiler ve derin kanyonlara doğru uçup, havayı hızlı hareket ettirmesi ile ıslık sesleri; kendi etrafında hızla dönmesi ile hortum; kızdığında kasırga ve tayfunlar oluşturup, yüksek sesler çıkarabilmesi nedeniyle müzisyenlerin de tanrısı kabul edilirmiş. Arada sırada da elindeki liri ile hoş melodilerle etrafına neşe yayarmış. Bir mağarada dünyaya gelen Hermes, beşiğinde daha bebeklikten kurtulmadan doğayla dost olarak yaşıyormuş. Bir gün çok acıkmış ve gene Zeus’un oğlu olan Apollon’un (Truva savaşında Anadolu halklarının koruyucusu olan güneş, ışık,şiir ve güzel sanatlar tanrısı) sürülerinden, çobanı da tehdit ederek, karnını doyurmak için bir miktar besili hayvan çalmış. Ancak güneşin ilk ışıkları bu durumu Apollon’a bildirmiş. Apollon bu duruma doğal olarak çok öfkelenmiş. Fakat ufak kardeş Hermes hemen beşiğine girerek, böyle bir şey yapamayacak kadar küçük olduğunu söyleyerek durumu inkar etmiş. Bunun üzerine Apollon Hermes’i kaptığı gibi babaları Zeus’un yanına getirmiş. Zeus beşiğinde kundaklanmış olarak yatan, kurnaz Hermes’in savunmasını ve inkarını duyunca kahkahalarla gülmüş. Her şeyden haberi olduğu için minik hırsıza ağabeyinden özür dilemesini, bundan sonra herkesin hakkına saygı duymasını, ahlak kurallarına uymasını söyleyerek, iki kardeşi barıştırmış. Hermes sakladığı sürüyü Apollon’a geri vermiş. Apollon’a kendini affettirmek için liri ile neşeli parçalar çalarak, özür dilemiş. Apollon bu güzel çalgıdan çok hoşlanmış. Hermes de liri ağabeyi Apollon’a hediye etmiş. Apollon da bu güzel davranışa karşılık olarak, kamçı ve çoban sopasını Hermes’e hediye ederek, ona sürülerin ve çobanların koruyuculuğu ve tanrılığını vermiş.
O günden sonra Apollon daha önce yanından eksik etmediği ok ve yayına liri de eklemiş ve müzikle iç içe olup, insanlara neşe saçmış. Hermes de koruyuculuğundaki besili , sağlıklı hayvanların bollaşmasını, çobanların da neşeli ve dinç olmasını sağlamış. Hermes Apollon’u saymış, Apollon da Hermes’i sevmiş. Birbirlerinin yanında olmuşlar.
Doğaldır ki insanlar çocukluklarında bir takım yalancılıklar, ufak hatalar yapabilirler. Çocuklar hangi davranışın doğru, hangisinin yanlış olduğunu ve bu davranışların nasıl sonuçlar verebileceğini bilemezler. Demokrasinin eğitimi çocuklukta başlamalıdır. Bu durumlarda çocuklara karşı öğretici , açıklayıcı ve onların anlayabileceği şekilde cezalandırmadan yaklaşmak, olumsuz davranışları düzeltecek, başkalarının hakkına saygı gösterecektir. Aksi halde çocuk yaptıklarını kendine kızılabileceği düşüncesi ile saklar ya da yalana alışır. Bunun için tabii ki ebeveynin de yalan söylememesi, sahtekarlık yapmaması, kurallara uyup, saydam olması gereklidir.
Bir diğer önemli nokta ise barış içinde yaşamaktır. Öfkeyi kontrol etmek öğrenilmelidir. Öfke ile kalkan zararla oturur; keskin sirke küpüne zarar verir. Savaş kolaydır , ancak barışı korumak zordur. İnsanlar ve uluslar birbirlerine, geçmişteki olanlar nedeniyle kin tutmamalı, birbirlerini affetmelidirler. Hiçbir şey tek taraflı olmaz. O yüzden kendinizi karşınızdaki yerine koyup, üçüncü göz ve üçüncü kulak ile olayları değerlendirmelisiniz. Büyük büyüklüğünü; küçük küçüklüğünü bilmelidir. Asal rol büyüktedir. Barışma davranışını büyükler küçüklerinden beklememeli, barışı onlar masaya getirmelidir. Affetmek büyüklükten gelir. İyi komşuluk ilişkileri, maddi ve manevi zenginleşmeyi getirir. Tüm insanlar birbirinin kardeşidir ve tabii ki tüm uluslar da kardeş olmalıdır, hem komşuları ile hem de komşularının komşuları ile. Barış ve sevginin aranızdan eksik olmaması dileklerimle.
Özel Arama